Transparent White Star

Playlist

25 Aralık 2015 Cuma

Yorum: Hadula


Başlık: Hadula
Yazar: Aleksandros Papadiamantis
Sayfa: 168
Yayınevi: JAGUAR


Yeni bir Jaguar kitabı... Yeni keşfettiğim bu yayınevinin özellikle! kapak tasarımlarına bayılıyorum. Kitaplarının hepsinin bana hitap etmediğini fark ettim ama tasarımlar bir harika. Sırf kapak tasarımları için bile bu kitapları alabilirim.

Hadula'nın konusunu okuyunca kitabı çok merak etmiştim hatta bir arkadaşımla bakıyorduk -ki bu kitabın sahibi de o-, siparişlerimiz arasında belki de en merak ettiğimiz kitap buydu. O kitabı okuyunca ne düşünür bilemesem de açıkçası ben biraz hayal kırıklığına uğradım. Sıcak bir hikaye beklerken kendimi korku filminin içerisinde buldum ^^ 

Aslında korkmak değil de, sıkıntılı bir şekilde okuduğum bir kitap oldu. Asıl kahraman biraz psikolojisi bozuk bir karakterdi ve her ne kadar anlatımdan kaynaklı olaylar çok büyükmüş gibi gözükmese de insanın kanını donduracak cinstendi bence. 

Ama sonuç olarak benim için farklı bir serüven olduğunu söyleyebilirim, en azından Yunan edebiyatı da okumadım demem... 

Keyifli okumalar...


Bibliomaniacs Puanı:


18 Aralık 2015 Cuma

Top 5 Cuma: Popüler Olmayan Kitaplar

Yine bir 'uzun zamandır ... yapmıyordum' girişiyle karşınızdayım. Ama evet, uzun zamandır Top 5 listesi yayınlamıyordum, okuduğum kitapların hepsine de yorum yapamadığımı fark edince hazır Cuma günü gelmişken bu fırsatı değerlendireyim dedim. Bu listede yayınlayacağım kitapların adını hemen herkesin duyduğu birçok kitaptan çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bazı kitaplara haksızlık ediliyor, edilmesin.

#1 - Nagazaki (Eric Faye)



Bu kitaba bir blog'da rastladım ve o zaman aklıma okumayı koydum. Sonunda aldım ve aynı hafta içinde kitap elden ele dolandı, okumayan kalmadı ^^ Ve ben dahil herkes de çok beğendi. Yazarın kalemi çok güçlü değil ama hikayenin şimdiye kadar okuduklarımdan çok farklı olması beni oldukça etkiledi. Gerçek bir olaydan esinlenilerek yazıldığını duyduğumda bu kitabı çok seveceğimi biliyordum zaten. Sizlere de bu kitabı okumanızı öneririm, korkmayın sevmeseniz bile zaman kaybı olmayacaktır zira kitap incecik.

#2 - Hızlandıkça Azalıyorum (Kjersti Skomsvold)



Hızlandıkça Azalıyorum'u bir youtuber'ın videosunda görür görmez alıp okumak istemiştim. Açıkçası çevirisini bulmuş olmama hala şaşırıyorum ama artık alıştım Jaguar'ın bu güzelliklerine. Kitap güzeldi, hikaye değişikti ama beklentimin biraz altında çıktı diyebilirim o da ben kitabı okumak için bekledikçe beklentimi arttırmışım, kitabın yapacak bir şeyi yoktu ^^

#3 - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Stefan Zweig)



Stefan Zweig aşkımdan bahsetmeyeceğim... Ama yazarın çoğu kitabının pek bilinmemesine üzülüyorum. Her seferinde birine kendisinden bahsederken 'hani var ya, Satranç'ın yazarı' demekten gına geldi, oturun okuyun şu adamın kitaplarını! lütfen... ^^

#4 - Uzun Hikaye (Mustafa Kutlu) 



Mustafa Kutlu'nun da hak ettiği yerde olduğunu düşünmüyorum. Tamam kitaplarını seven güzel bir kesim var ama bence bu kitaplar herkese hitap eder. Bu kitabı belki filmi çekildiği için biliniyordur ama çoğu kişinin okuduğunu zannetmiyorum. Benden naçizane bir tavsiye: okuyun, mutlaka!

#5 - Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk (Sun-Mi Hwang)



Ve benim en sevdiğim kitaplardan biri... Hayvan Çiftliği siyah ise bu kitap kapağı gibi beyaz. Allegorik hikayeleri seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız, ayrıntılı yorumum zaten blog'da mevcut ama ben bir kez daha söyleyeyim, bu kitabı okuduktan sonra bir pişmanlığınız olmayacaktır -Orwel'daki mükemmeliyeti beklemediğiniz müddetçe- ...


Keyifli okurlar...


17 Aralık 2015 Perşembe

Yorum: The Murders in the Rue Morgue and Other Tales (Edgar Allan Poe)



Başlık: The Murders in the Rue Morgue and Other Tales
Yazar: Edgar Allan Poe
Sayfa: 320
Yayınevi: Penguin Publishing

Bu kitabı alalı ne kadar zaman geçti inanın hatırlamıyorum. Biliyorum bunu çok söylüyorum ama.. ^^ En azından geç de olsa hepsini bir şekilde bitiriyorum. Neyse konumuza dönelim.

Poe'yu üniversite yıllarımda tanımış ve çok sevmiş, bütün hikayelerini okumak için de Penguen yayınlarından çıkan bu harika ötesi kapak tasarımı olan kitabı almıştım. Ara ara birkaç hikayeyi okumuş olsam da kitabın tümünü 1 ay kadar önce bitirebildim.

Sanırım derste hikayeleri incelediğimizden o zaman her şey çok daha netti ama böyle bir başıma okuyunca yazar beni biraz zorladı. Dilinin ağır olduğunu zaten biliyorum ama verilenin ardında yatan mesajları tam anlamıyla çıkartabildiğimi kesinlikle düşünmüyorum. Yani kitabı orijinalinde okuyarak yazara biraz haksızlık etmiş olabilirim. Ama kitabın kendisine dayanamadım, ne yapabilirim. 

Bunun dışında Poe'nun tarzı zaten belli, seven herkese de -okumamışlarsa- bütün hikayelerini okumalarını öneririm. İngilizce'ye hakimseniz orijinalini alın ama değilseniz Türkçe okumanızı tavsiye ederim.

Keyifli okumalar...

Bibliomaniacs Puanı:


13 Aralık 2015 Pazar

Yorum: Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat


Başlık: Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Yazar: Stefan Zweig
Sayfa: 71
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Stefan Zweig'i ne kadar çok sevdiğimi sanıyorum defalarca dile getirdim. Bu yüzden bu konuya ayrıca değinmeyeceğim merak etmeyin. 

Yazar olay örgüsü  basit ama anlatımı yoğun olan kitapları yazmayı seviyor sanırım. Beni de bu yanı çekiyor zaten. Bu kitabı da aynı tarzdaydı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı kitabını okuduysanız bu da o tarzda bir kitap ama tabi burada işlenen duygular çok başka. Her ne kadar basit bir olay anlatılıyor olsa da ben her bir cümleyi hayranlıkla okudum. Kumar oynayan bir adamın el hareketleri ile ilgili cümleler okumak size ne kadar heyecan verici gelir bilemiyorum ama ben sanki anlatılan şey çok daha heyecanlı bir şeymiş gibi okudum kitabı. Kısacık da bir kitap zaten, sıkılmaya zaman yok. Cümleler de akıcı, daha ne olsun.

Daha fazla uzatmaya gerek yok sanırım, zaten burada daha çok Zweig kitabı göreceksiniz o yüzden şimdiden sizi sıkmanın manası yok ^^ 

Keyifli okumalar...

Bibliomaniacs Puanı:




5 Aralık 2015 Cumartesi

Yorum: Başka Zaman Kütüphaneleri (Zoran Zivkovic)


Başlık: Başka Zaman Kütüphaneleri
Yazar: Zoran Zivkovic
Sayfa: 192
Yayınevi: Zepros Yayıncılık


Ve sonunda eski tempoma döndüm! Ne mutlu bana ^^ 
Tabi bunda okumak için hep ince kitapları seçmiş olmamın payı büyük ama kime ne !

Başka Zaman Kütüphaneleri bir şekilde birbirine bağlı 6 farklı hikayeyi konu alıyor. Bu hikayelerin hepsi de kitaplarla, kütüphanelerle vs. ilgili. Bir kitabın konusu kitaplar oldu mu o kitabı daha okumaya başlamadan çok sevdiğimi hissederim ben. Bunun için de böyle oldu. 

Daha önce herhangi bir Zoran Zivkovic kitabı okumamıştım, açıkçası kendisinin adını bile duymamıştım. Bu güzel kitap ile kendisini tanımış oldum ama açıkçası daha sonra başka bir kitabını okumayı pek düşünmüyorum. Kitabın konusu farklı ve güzeldi ama anlatım olarak beni çok da kendine hayran bırakmadı. Başka bir kitabının konusu da böyle ilgimi çeker mi bilmiyorum. 

Yine de kocaman puntolarla yazılmış bu incecik kitabı kitapları seven herkese öneriyorum. Kapak tasarımının güzelliği de cabası...

Kitabı satın almak için tık tık. (Şu anda idefix'ten bu kitabı alırsanız kargo bedava!)

Bibliomaniacs Puanı: