İsim: Bir Alışverişkoliğin İtirafları
Orijinal Ad: Confessions of A Shopaholic
Yazar: Sophie Kinsella
Sayfa: 368
Yayınevi:Dell Publishing Company
Kimi zaman hoşuma giden ama çoğu zamansa nefret ettiğim bir özelliğim var ki derslerden bezdiğim ya da genel anlamda canımın sıkkın olduğu zamanlarda okumak için çerezlik bir kitap seçer ve onu aynı gün bitiririm. Normal şartlarda erken yatan bir insan olmama rağmen böyle durumlarda uykumdan feragat eder ama o kitabı illa ki o günde bitiririm. Yine öyle bir zamanımdayım. Dün Tv'de Alışverişkolik'i görünce neden kitabını okumuyorum dedim. Filmini çok severim, kitabını da emin değilim ama çook eskilerde bir defa okumuş ya da en azından okumaya başlamış olduğumu sanıyorum. Neyse efendim, dün akşam başladım kitabı okumaya ve hooop sabah olmadan kitabı bitirdim. Ama biri beni durdursun zira bugün de serinin ikinci kitabına başlamış bulunmaktayım.
Blogdaki yazılara göz atmışsanız zaten Sophie Kinsella'yı ne kadar sevdiğimi biliyorsunuzdur o yüzden bu aç gözlülüğüm umarım garip gelmemiştir size.
Kitaba dönecek olursak, dediğim gibi Sophie Kinsella severim ama dünkü modumdan mıdır, nedir bilinmez bu kitabı her ne kadar çoğu okur için yazarın en sevilen kitabı olsa da benim için ne yazık ki aynı durum söz konusu değil. Belki İngilizce kitap okumaya ara verdiğimden olabilir ya da daha daözele inersek uzun zamandır Sophie Kinsella okumadığımdan olabilir ama sonuç olarak bu kitapta ana karakter Rebecca'nın iç konuşmalarına yer verilen kısımlar bana oldukça uzun geldi. Sürekli 'sadede gelsek artık' deyip durdum. Onun dışında diyecek pek de bir şey yok sanıyorum zira konusunu bilmeyen yoktur, eh biraz da olsa chick-lit seviyorsanız bu türden ya da Sophie Kinsella'nın tarzından da bahsetmeye gerek yok. Bu türü sevmeyenleri zorlayacak değilim ama eğer türü seviyor ama hala bu kitabı okumamışsanız bir şans verin derim. Ben ikinci kitabı okurken siz de ilkine başlayın fena mı olur?. ;)
Kitaba dönecek olursak, dediğim gibi Sophie Kinsella severim ama dünkü modumdan mıdır, nedir bilinmez bu kitabı her ne kadar çoğu okur için yazarın en sevilen kitabı olsa da benim için ne yazık ki aynı durum söz konusu değil. Belki İngilizce kitap okumaya ara verdiğimden olabilir ya da daha daözele inersek uzun zamandır Sophie Kinsella okumadığımdan olabilir ama sonuç olarak bu kitapta ana karakter Rebecca'nın iç konuşmalarına yer verilen kısımlar bana oldukça uzun geldi. Sürekli 'sadede gelsek artık' deyip durdum. Onun dışında diyecek pek de bir şey yok sanıyorum zira konusunu bilmeyen yoktur, eh biraz da olsa chick-lit seviyorsanız bu türden ya da Sophie Kinsella'nın tarzından da bahsetmeye gerek yok. Bu türü sevmeyenleri zorlayacak değilim ama eğer türü seviyor ama hala bu kitabı okumamışsanız bir şans verin derim. Ben ikinci kitabı okurken siz de ilkine başlayın fena mı olur?. ;)
Bibliomaniacs Puanı:
