Başlık: Kafamda Bir Tuhaflık
Yazar: Orhan PAMUK
Yayınevi: YKY
Sayfa: 466
Ne kadar da özlemişim bir Orhan Pamuk kitabı okumayı. Lise yıllarında takıntılı olduğum iki yazar vardı. Biri Reşat Nuri Güntekin diğeri ise Orhan Pamuk... Gidip gelip ilçenin kütüphanesinden alırdım Orhan Pamuk kitaplarını; ta ki Masumiyet Müzesi'ni okuyana kadar... Neyse, oralara çok girmeyeyim. Bu kitap bana yazarı ne kadar özlediğimi hatırlattı ve benim tekrar Orhan Pamuk kitapları okuma yolumu açtı.
Çok farklı konulara değinmiş Orhan Pamuk bu kitapta. Hani onun kitaplarında her zaman gördüğümüz modern ya da zengin İstanbul insanları yok. Tam aksine İstanbul'un gecekonduları var. 1960'ların sonlarında, Konya'dan İstanbul'a göç eden Aktaş ve Karataş ailelerinin yaşadıkları olaylar anlatılırken, İstanbul'un kültürel ve mimari değişimleri de işlenmiş. Böylece kitabı okurken hem Mevlut'un yaşamına bakıyorsunuz hem de İstanbul'un değişimini adım adım izlliyorsunuz; köylerden göç eden o insanların ne halde yaşadıklarını, gecekonduların yapılışı sonrasında o evlerin yıkılıp yerine gökdelenlerin dikilişini ve bütün bunlar olurken o yoksul halkın neler çektiğini... İstanbul da yaşamamdan dolayı mı bilemiyorum ama bu bölümler benim inanılmaz ilgimi çekti.
Kahramanımız Mevlut saf mı saf temiz mi temiz bir adam. Kitabı okurken hem içiniz acıyor ona hem aşırı kızıyorsunuz. Ben kitabın bazı yerlerinde kendi kendimi yedim "yapma Mevlut ezdirme kendini" diye diye. Ama sonlara doğru "iyi ki öyle yapmışsın Mevlut" demeyi öğretti bana kitap.
Bir de aşık oluyor kahramanımız ve yanlışta olsa doğru da olsa aşkının peşinden sonuna kadar gidiyor. Yani masum bir aşk hikayesi de var kitabımızda.
Daha o kadar çok şey anlatmak isterim ki kitap hakkında... Fakat devam edersem spoiler olacak korkusuyla burada bırakıyorum ama bana göre Orhan PAMUK, 460 sayfalık bir kitabın her satırında okuyucuyu ayakta tutabilecek yazarlarımızdan biridir.
Bibliomaniacs Puanı:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder