Genelde kitaplığımdaki okunacak kitapları görünce kendimce bir maraton oluşturup kitap okurum. Bu sefer başkasının oluşturduğu bir maratona katılma kararı aldım çünkü içeriğini çok sevdim.
1- Kitap arkadaşına 3 kitap göster ve içlerinden seçtiği kitabı oku. (A Good Woman)
2- Seçtiğiniz bir kitabı birlikte okuyun. (Uçan Sınıf)
3- Arkadaşının en sevdiği rengin üzerinde olduğu bir kitap oku. (Bir Değirmendir Bu Dünya)
4- Arkadaşının 5 puan verdiği bir kitabı oku. (Alice in Wonderland)
5-İstediğin herhangi bir kitabı oku. (Timbuktu)
Hemen bir kitap arkadaşı belirleyip (ki hiç de zor olmadı, sevgili arkadaşlarım hep okur, çok okur ^^) bu maddelere uygun kitapları belirledim. Süre 1 hafta ve okunacak kitap sayısı 5 olduğu için çok güzel ve keyifli bir maraton oldu benim için. Eğer 7 gün 7 kitap olsaydı bu maratona katılmayı bile düşünmezdim.
Maraton sürecinde ilk okuduğum kitap Timbuktu oldu. Ve her ne kadar hayvanların ana karakter olduğu kitapları okumayı sevmesem de bu kitabı oldukça sevdiğimi söyleyebilirim. Yazarın başka kitabını okur musunuz diye sorarsanız pek sanmıyorum, aslında bu soruya dün evet diyebilirdim ama bu maratona katıldığım arkadaşım yazarın Invisible adlı kitabını okudu ve çok sevmedi o yüzden ben de yazardan biraz soğudum ^^. Kitabı aslında ben seçmiştim ama işte...
İkinci kitap ise Uçan Sınıf. Bu kitap hem arkadaşımın hem de benim okunmamış kitaplarımız arasında tek ortak kitaptı. Yani başka kitap okuma şansımız yoktu ama iyi ki de yokmuş diyorum. İkimiz de bu kitaba bayıldık, ve iki adet öğretmen olarak her öğretmenin okumasını tavsiye ediyoruz.
Biliyorum bu bir çocuk kitabı ama bunu kim demiş bilmiyorum, bence bu öğretmen kitabı. Birileri artık böyle bir tür oluşturmalı!
Ve haftanın en kötü kitabı... Bana da hep nerde sevmediğim konu var şu son bir ayda hep onların olduğu kitaplar denk geldi. Kitabın kapağı güzel olması hemen birine vermiştim aslında ama...
Arkadaşımın 5 puan verdiği ve benim okumadığım kitaplarından biri Alice in Wonderland idi. Kitabı beğendim ama onun kadar olmadığı açık ^^ İkinci kitabı yakında okumayı planlıyorum çünkü herkes onu daha çok sevmiş gibi...
Ve sonunda Cahit Zarifoğlu'nun Bir Değirmendir Bu Dünya'sını bitirme şerefine nail oldum sevgili okurlar. Yaşamak kitabını sevdiğimi söylemiştim ama bunun benim için çok ayrı bir yeri var artık. Kesinlikle tam anlamıyla benlik bir kitaptı. Hemen yeni bir Zarifoğlu kitabı sipariş ettiğimi söylersem, kitabı ne kadar sevdiğimi anlarsınız sanıyorum ^^
Bir hafta da böyle bitti. Türkiye'den birileri de böyle bir maraton oluşturursa seve seve katılacağım.
Okunacak kitaplarımın çoğunu bu yaz okuyabildiğim için çok mutluyum, benim için yeni bir dönem başlamadan önce aynı hızla daha çok kitap okumak için can atıyorum. Nasılsa reading slump'a girmemenin formülünü çözmüş bulunuyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder