Transparent White Star

Playlist

13 Ekim 2014 Pazartesi

Yorum: To Kill a Mockingbird / Bülbülü Öldürmek



Başlık: To Kill A Mockingbird
Yazar: Harper Lee
Yayınevi: Warner Books
Sayfa: 376
"Shoot all the blue jays you want, if you can hit 'em, but remember it's a sin to kill a mockingbird."

Asıl yoruma geçmeden söyleyeyim : Mockingbird'ün anlamı bülbül değil alaycı kuş. Kitabın çevirisine aldanıp da yanlış bir şey öğrenin istemem. Ticari bir kaygı ile kitabın orijinal adının böyle katledilmesine yüreğim elvermedi zira bu isim kitabın kitabın kilit noktalarından biri bu yüzden şöyle kısa bir bilgilendirme yapayım dedim. Yine de "İstediğiniz kadar şakrak kuşu vurabilirsiniz ama bülbülü öldürmek günahtır, bunu asla unutmayın." diye bu efsane repliği sesli söyleyince bülbül yerine alaycı kuş demek pek de güzel gelmiyor kulağa doğruya doğru. 

Bu kitap aslında öyle çok da ben burada anlatayım siz de gidip bir okuyun tarzında bir kitap değil. Örnek vermek gerekirse bir Hayvan Çiftliği (George Orwell)'ndeki derinlik var bu kitapta. Hayvan Çiftliği incecik bir kitap ama kurcalansa aslında 500 sayfalık bir kitaptan daha mühim şeyler var içeriğinde. Bu nedenle sanki ben burada bir şeyler söyleyeceğim de kitabın hakkını veremeyeceğim gibi geliyor ya neyse deneyip görelim. 

Kitap Scout isimli küçük bir kızın ağzı ile yazılmış, ve aslında yazarı Harper Lee'nin 1936 yılında yaşadığı bir olaydan esinlenilmiş. Bu arada Harper Lee bir kadın, sakın ha ismine kanıp da erkek sanmayın. Bu hatayı ben yaptım siz yapmayın! Kitap iki kısma ayrılmış gibi, ilk bölümünde Scout ile abisi Jem'in mahallelerindeki Boo Radley adında evinden hiç çıkmayan bir adam ile ilgili meraklarını, düşüncelerini okuyorsunuz. İkinci kısımsa, işte orası çok derin. Bu kısımda babaları Atticus Finch'in avukatlığını üstlendiği masum bir siyah adamın davası boyunca yaşadıklarına tanık oluyorsunuz. 

Ben Bülbülü Öldürmek kitabını Boyalı Kuş romanı ile birlikte okumuştum ve ne tesadüftür ki farklı yer ve zamanda her ikisinde de sırf renklerinden dolayı haksızlığa uğrayan, eziyet çeken masum hayatların hikayelerine tanık oldum. Şöyle bir geriye dönüp baktığımda Bülbülü Öldürmek romanı anlatım olarak biraz daha hafif kalıyor tabi diğer romanda eziyet gören kişi asıl kahraman olunca.. Neyse daha fazla Boyalı Kuş'tan bahsetmeye gerek yok buyurun ayrıntılı yazım burada: tık tık. Bülbülü Öldürmek ise bir sanıyorum bir çocuğun gözünden anlayabildiği kadar çevresinde olanlarla ilgili görüşlerini okuyoruz. Yine de bir çocuğun gözünden anlatılmasına rağmen çoğu yerde oldukça derin analizler yapıldığını görmek şaşırtıcı olmadı desem yalan olur. 

Bu kitapta bir çocuğun gelişimine, başkalarının dediklerine aldırmayan sonuna kadar kendi inandıklarını hayatının felsefesi olarak belleyen bir adamın mücadelesine, insanların adaletsizliğine tanık oluyorsunuz. Belki bir çocuğun ağzından yazıldığı için masumane bir yanı var kitabın ama şöyle bir düşününce işler hiç de öyle değil. 

Son olarak Scout'un aklıma kazınan bir sözü ile yazıma noktayı koyayım.


 “I think there’s just one kind of folks.  Folks.” / “Bence bir tür insan var. İnsanlar var işte…” 

–Scout Finch


Bibliomaniacs Puanı:



Uygun Fiyat Listesi:

İdefix: 17.18 TL (İngilizce)
İdefix: 13.50 TL (Türkçe)
D&R: 13.50 TL (Türkçe)
Kitapyurdu: 13.68 TL (Türkçe)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder