Başlık: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Yazar: Stefan Zweig
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Yayınları
Sayfa: 62
Çevirmen: Ahmet Cemal
"Sana, beni asla tanımamış olan sana,"
Diyerek başlıyor Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. Sanırım bu satırları hayatım boyunca her zaman anımsayacağım çünkü kitap içime o denli işledi. Ve hala şaşkınım, nasıl olur da bir erkek, bir kadının iç dünyasını bu kadar güzel bir biçimde kaleme alır. Bu kitapla Stefan Zweig'e ikinci defa hayran oldum.
Yazarın Satranç adlı kitabını daha yeni okumuş ve çok beğenmiştim, o kadar ki hemen bu kitabını sipariş etmiştim hem de konusunu bile okumadan. Ve neyse ki yazar beni yanıltmadı çünkü mükemmel bir kitap daha okudum dün gece bir oturuşta. Uzun zamandır okuduğum en iyi kitaptı desem yalan söylemiş olmam.
Kitap kısacık, adından da anlaşılacağı üzere bir kadının mektubundan oluşuyor. Kadının adını kitap boyunca öğrenemiyoruz, hakkında tek bildiğimiz R. isimli ünlü bir yazara çocukluğundan beri aşık olduğu. Öyle ki bu durum saplantı haline gelmiş diyebiliriz. Hayatı o adama olan aşkı olmuş. Bay R. bu kadını tanımıyor(hatırlamıyor) ama ben okuduğum her cümleden sonra nasıl olmuş da bu kadın bu aşkı sadece kendine saklayabilmiş diye şaşırıp kaldım. Çünkü öylesine büyük bir aşk ki yaşadığı ya da saplantı, artık adına ne derseniz.
"Çünkü yeryüzünde hiçbir şey kuytulardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz."
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu son söz kısmını saymazsak sadece 55 sayfadan oluşan ama derinliği çok fazla olan mükemmel bir kitap. Ve herkese hiç düşünmeden önerebileceğim bir eser. Yazarın kalemine çeviriyle bile hayran olduysam orijinalini okumak nasıl hissettirirdi bilemiyorum. Ama Ahmet Cemal harika bir çeviri yapmış, teşekkür ederiz. Ben yazarın yeni kitaplarını araştırırken siz de iyisi mi zaman kaybetmeden bu kitabını olmadı Satranç'ı alın ve okumaya başlayın zaten sadece 55 sayfa, ne kaybedersiniz ki ^^
Bibliomaniacs Puanı:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder