Transparent White Star

Playlist

18 Aralık 2015 Cuma

Top 5 Cuma: Popüler Olmayan Kitaplar

Yine bir 'uzun zamandır ... yapmıyordum' girişiyle karşınızdayım. Ama evet, uzun zamandır Top 5 listesi yayınlamıyordum, okuduğum kitapların hepsine de yorum yapamadığımı fark edince hazır Cuma günü gelmişken bu fırsatı değerlendireyim dedim. Bu listede yayınlayacağım kitapların adını hemen herkesin duyduğu birçok kitaptan çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bazı kitaplara haksızlık ediliyor, edilmesin.

#1 - Nagazaki (Eric Faye)



Bu kitaba bir blog'da rastladım ve o zaman aklıma okumayı koydum. Sonunda aldım ve aynı hafta içinde kitap elden ele dolandı, okumayan kalmadı ^^ Ve ben dahil herkes de çok beğendi. Yazarın kalemi çok güçlü değil ama hikayenin şimdiye kadar okuduklarımdan çok farklı olması beni oldukça etkiledi. Gerçek bir olaydan esinlenilerek yazıldığını duyduğumda bu kitabı çok seveceğimi biliyordum zaten. Sizlere de bu kitabı okumanızı öneririm, korkmayın sevmeseniz bile zaman kaybı olmayacaktır zira kitap incecik.

#2 - Hızlandıkça Azalıyorum (Kjersti Skomsvold)



Hızlandıkça Azalıyorum'u bir youtuber'ın videosunda görür görmez alıp okumak istemiştim. Açıkçası çevirisini bulmuş olmama hala şaşırıyorum ama artık alıştım Jaguar'ın bu güzelliklerine. Kitap güzeldi, hikaye değişikti ama beklentimin biraz altında çıktı diyebilirim o da ben kitabı okumak için bekledikçe beklentimi arttırmışım, kitabın yapacak bir şeyi yoktu ^^

#3 - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Stefan Zweig)



Stefan Zweig aşkımdan bahsetmeyeceğim... Ama yazarın çoğu kitabının pek bilinmemesine üzülüyorum. Her seferinde birine kendisinden bahsederken 'hani var ya, Satranç'ın yazarı' demekten gına geldi, oturun okuyun şu adamın kitaplarını! lütfen... ^^

#4 - Uzun Hikaye (Mustafa Kutlu) 



Mustafa Kutlu'nun da hak ettiği yerde olduğunu düşünmüyorum. Tamam kitaplarını seven güzel bir kesim var ama bence bu kitaplar herkese hitap eder. Bu kitabı belki filmi çekildiği için biliniyordur ama çoğu kişinin okuduğunu zannetmiyorum. Benden naçizane bir tavsiye: okuyun, mutlaka!

#5 - Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk (Sun-Mi Hwang)



Ve benim en sevdiğim kitaplardan biri... Hayvan Çiftliği siyah ise bu kitap kapağı gibi beyaz. Allegorik hikayeleri seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız, ayrıntılı yorumum zaten blog'da mevcut ama ben bir kez daha söyleyeyim, bu kitabı okuduktan sonra bir pişmanlığınız olmayacaktır -Orwel'daki mükemmeliyeti beklemediğiniz müddetçe- ...


Keyifli okurlar...


17 Aralık 2015 Perşembe

Yorum: The Murders in the Rue Morgue and Other Tales (Edgar Allan Poe)



Başlık: The Murders in the Rue Morgue and Other Tales
Yazar: Edgar Allan Poe
Sayfa: 320
Yayınevi: Penguin Publishing

Bu kitabı alalı ne kadar zaman geçti inanın hatırlamıyorum. Biliyorum bunu çok söylüyorum ama.. ^^ En azından geç de olsa hepsini bir şekilde bitiriyorum. Neyse konumuza dönelim.

Poe'yu üniversite yıllarımda tanımış ve çok sevmiş, bütün hikayelerini okumak için de Penguen yayınlarından çıkan bu harika ötesi kapak tasarımı olan kitabı almıştım. Ara ara birkaç hikayeyi okumuş olsam da kitabın tümünü 1 ay kadar önce bitirebildim.

Sanırım derste hikayeleri incelediğimizden o zaman her şey çok daha netti ama böyle bir başıma okuyunca yazar beni biraz zorladı. Dilinin ağır olduğunu zaten biliyorum ama verilenin ardında yatan mesajları tam anlamıyla çıkartabildiğimi kesinlikle düşünmüyorum. Yani kitabı orijinalinde okuyarak yazara biraz haksızlık etmiş olabilirim. Ama kitabın kendisine dayanamadım, ne yapabilirim. 

Bunun dışında Poe'nun tarzı zaten belli, seven herkese de -okumamışlarsa- bütün hikayelerini okumalarını öneririm. İngilizce'ye hakimseniz orijinalini alın ama değilseniz Türkçe okumanızı tavsiye ederim.

Keyifli okumalar...

Bibliomaniacs Puanı:


13 Aralık 2015 Pazar

Yorum: Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat


Başlık: Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Yazar: Stefan Zweig
Sayfa: 71
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Stefan Zweig'i ne kadar çok sevdiğimi sanıyorum defalarca dile getirdim. Bu yüzden bu konuya ayrıca değinmeyeceğim merak etmeyin. 

Yazar olay örgüsü  basit ama anlatımı yoğun olan kitapları yazmayı seviyor sanırım. Beni de bu yanı çekiyor zaten. Bu kitabı da aynı tarzdaydı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı kitabını okuduysanız bu da o tarzda bir kitap ama tabi burada işlenen duygular çok başka. Her ne kadar basit bir olay anlatılıyor olsa da ben her bir cümleyi hayranlıkla okudum. Kumar oynayan bir adamın el hareketleri ile ilgili cümleler okumak size ne kadar heyecan verici gelir bilemiyorum ama ben sanki anlatılan şey çok daha heyecanlı bir şeymiş gibi okudum kitabı. Kısacık da bir kitap zaten, sıkılmaya zaman yok. Cümleler de akıcı, daha ne olsun.

Daha fazla uzatmaya gerek yok sanırım, zaten burada daha çok Zweig kitabı göreceksiniz o yüzden şimdiden sizi sıkmanın manası yok ^^ 

Keyifli okumalar...

Bibliomaniacs Puanı:




5 Aralık 2015 Cumartesi

Yorum: Başka Zaman Kütüphaneleri (Zoran Zivkovic)


Başlık: Başka Zaman Kütüphaneleri
Yazar: Zoran Zivkovic
Sayfa: 192
Yayınevi: Zepros Yayıncılık


Ve sonunda eski tempoma döndüm! Ne mutlu bana ^^ 
Tabi bunda okumak için hep ince kitapları seçmiş olmamın payı büyük ama kime ne !

Başka Zaman Kütüphaneleri bir şekilde birbirine bağlı 6 farklı hikayeyi konu alıyor. Bu hikayelerin hepsi de kitaplarla, kütüphanelerle vs. ilgili. Bir kitabın konusu kitaplar oldu mu o kitabı daha okumaya başlamadan çok sevdiğimi hissederim ben. Bunun için de böyle oldu. 

Daha önce herhangi bir Zoran Zivkovic kitabı okumamıştım, açıkçası kendisinin adını bile duymamıştım. Bu güzel kitap ile kendisini tanımış oldum ama açıkçası daha sonra başka bir kitabını okumayı pek düşünmüyorum. Kitabın konusu farklı ve güzeldi ama anlatım olarak beni çok da kendine hayran bırakmadı. Başka bir kitabının konusu da böyle ilgimi çeker mi bilmiyorum. 

Yine de kocaman puntolarla yazılmış bu incecik kitabı kitapları seven herkese öneriyorum. Kapak tasarımının güzelliği de cabası...

Kitabı satın almak için tık tık. (Şu anda idefix'ten bu kitabı alırsanız kargo bedava!)

Bibliomaniacs Puanı:



30 Kasım 2015 Pazartesi

Kasım Ayı Kitap Alışverişi - 2015



Çok uzun zamandır ne doğru düzgün kitap okuyabiliyordum ne de kitap satın alıyordum. Yavaş yavaş eski tempoma döndüğümü fark edince bu ay yaptığım kitap alışverişini de paylaşmak istedim. Umarım çok kısa bir süre içerisinde buradaki tüm kitapları okuyup yorum yazacağım. Zaten fark etmişseniz hepsi ince kitaplar, okuması çok zaman almaz diye düşünüyorum ^^ 


Nagazaki - Eric Faye : Nagazaki'de yaşayan Shimura-san'ın evindeki yiyeceklerin kaybolmasını fark etmesiyle başlayan ve bu olayı evine yerleştirdiği kamerayla çözmeye çalışmasını konu edinen bu kitabın şimdiden yarısını okudum. Hikaye gerçek bir olaydan esinlenilerek yazılmış. Anlatımı ve olayın gizemi benim çok hoşuma gitti. Kitabı bitirdiğimde de aksini düşüneceğimi zannetmiyorum ama bekleyip görelim...

Hızlandıkça Azalıyorum - Kjersti Skomsvold : Daha önce sevdiğim booktuber'lardan bahsetmiştim. İşte onlardan biri olan Jen Campbell'in bir videosunda bu kitaptan bahsettiğini duymuş ve kitabı çok merak etmiştim. Kitabın İngilizce'sini acaba idefix'te bulabilir miyim diye kara kara düşünürken yazarın adını arama kutusuna yazdım ki ne göreyim! Türkçe'si canım Jaguar Yayınları'ndan çıkmış. Tabi başlangıçta inanamadım bir kaç defa kontrol ettim ama gerçekmiş. Jaguar Yayınları'na hayranlığım bir kat daha arttı tabi bu olaydan sonra. Yani yakında yayın evinin diğer kitaplarını blogumda sıklıkla görebilirsiniz ^^ 

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat - Stefan Zweig : Yazara olan hayranlığımı artık siz de öğrenmişsinizdir. Kendisinin bütün kitaplarını en kısa zamanda okumak istiyorum. Ama peş peşe okuyup bu serüveni kısa tutmaya niyetli değilim bilesiniz! Bu kitabını da birkaç blogger'ın sayfasında görmüş ve merak etmiştim. Bakalım anlatıldığı kadar var mıymış?. Gerçi şüphem yok ama...

Ungenach - Thomas Bernhard : Bu kitabı ve yazarı nasıl&ne zaman fark ettim inanın bilmiyorum. Uzun zamandır farklı tarzlardaki kitapları okumak istiyordum. Anlatı türündeki bu kitabı da fark edince hemen almak istedim. YKY de güvendiğim yayın evlerinden biridir, kötü bir kitap olmadığına işte bu yüzden eminim. Hem kötü olsa ne yazar, 80 sayfalık bir kitabı okumakla bir şey kaybedeceğimi düşünmüyorum.

Başka Zaman Kütüphaneleri - Zoran Zivkovic :  Daha önce de söylemiştim, kitaplardan çok sevdiğim bir şey varsa o da kitapları anlatan kitaplardır diye. İşte bu da onlardan biri. Listedeki diğer kitaplar gibi buna olan beklentim de yüksek. Bakalım ne olacak...

Gözyaşları ve Azizler - Emil Michel Cioran : Son olarak başka bir Jaguar kitabı daha. Yine değişik bir tür, farklı bir kitap. Jaguar daha da hızlanıp çabucak yeni kitaplar çıkartmazsa, kitaplığıma eklenmek üzere 22 tane daha kitapları kaldı.

** An itibari ile sipariş ettiğim bir kitabın gelmediğini fark ettim ve büyük bir korku yaşadım. Meğer kitabım henüz temin edilememiş.. Umarım 'Soran Olursa Öğretmenim Demeyin' adlı kitap da bir an önce gelir ve onu da okurum ^^

Sizin içlerinde okuduğunuz ya da okumak istediğiniz kitaplar var mı merak ediyorum doğrusu. Ben listemden oldukça memnunum, ama siz ne düşünüyorsunuz?..

28 Kasım 2015 Cumartesi

Yorum: Dava (Franz Kafka)


Başlık: Dava
Yazar: Franz Kafka
Sayfa: 320
Yayınevi: AltınPost Yayıncılık

Ve sonunda bir Kafka kitabı daha bitirdim ama nasıl bitirmekti bu işte onu şimdi anlatacağım...

Daha önce Kafka'nın Dönüşüm'ünü okumuş çok sevmiş ama Aforizmalar'ını okuyup kendisinden deyimi yerindeyse nefret etme eşiğine gelmiştim. Ama düşündüm taşındım ve kendisine bir şan daha vermeye karar verdim (kim oluyorsam!). Başladım Dava'yı okumaya. Açıkçası son zamanlara okuduğum kitapları bir türlü bitirememem göz önüne alınırsa bunu bir hafta kadar kısa! bir sürede bitirmem aslında şaşırtıcı çünkü kitaptan pek bir şey anlamadım. Yani anlayacağınız kitap oldukça akıcıydı.

Kafka'nın karamsarlığı meşhur biliyorum ama bu kitap benim sadece içimi karartmadı aynı zamanda kafamı çok karıştırdı. Aslında buna pek karıştırmak da denemez zira kafamın içi boş gibiydi, kitaptan pek bir şey anlamadım. 

Keşke diyorum, kitabı okumaya başlamadan önce hakkında bir araştırma yapsaymışım çünkü sonradan yaptığım bir araştırmaya göre Kafka her zaman olduğu gibi derin konulara değinmiş. 

Ben de aslında bu yazıyı kitabı yorumlamaktan ziyade kitabı okumayı düşünenlere bir tavsiyede bulunmak üzere yazdım. Siz siz olun kitabı okumadan önce bir araştırma yapın ^^ 

Keyifli okumalar...


Bibliomaniacs Puanı:


23 Kasım 2015 Pazartesi

Yorum: Gün Olur Asra Bedel & Cengiz Han'a Küsen Bulut



Başlık 1 : Gün olur asra bedel
Sayfa : 426
Başlık 2 : Cengüz han'a küsen bulut
Sayfa : 113
Yazar : Cengiz Aytmatov
Yayınevi : Ötüken Neşriyat

Merhaba kitapkurtları, malesef tam bir hayal kırıklığıyla karşınızdayım. Cengiz Aytmatov'a okuduğum kitapları sonrası oluşan hayranlığım malum o yüzden gözümde çok büyüterek okumaya başlamış olabilirim, bilemiyorum. yazarın her kitabını okumak istemiştim de gün olur asra bedele içim hiç ısınmamıştı fakat taa 1 yıl önce cengiz hana küsen bulutu duyduğumda alıp okumayı çok istemiştim ve de sipariş verirken cengiz han'a küsen bulutun gün olur asra bedelin devamı olduğunu öğrendiğimde ee peki madem o kitabı da okuyayım dedim ama ben yine de çok beğeneceğimi düşünerek başladım kitapların ikisine de hatta ilk kitabı beğenmeyince yok yok 2. çok iyidir diyerek avuttum kendimi. Gerçekten eğer ben kitabı anlamadıysam affola.

Gün olur asra bedel 2 hikayenin birleşimi. Kitapta 2 ayrı hikaye var fakat sonunda birleşiyorlar. Kitaba baktığımızda 2 önemli mesaj barındırıyor. 1. siyasi amaçlar yüzünden masum insanların hayatının kararması ve 2. insani değerlerin hiçe sayılması. 2 mesaj da çok değerli ama kitap yaklaşık 500 sayfa ve beni aralarda çokça bunalttı ve de 2 ayrı hikaye de bence çok zorlama olmuş, yazılmak için yazılmışçasına. 

Şunu belirtmeliyim ki bence Cengiz Aytmatov konular arası geçişi en iyi yapan yazarlardan. Bir adamdan bahsederken farkli bir konuya öyle yumuşak geçiyor ki o konu değişimini fark edemiyorsunuz bile. Bu kitapta da bunu çokça görebiliyoruz.

Cengiz Han'a küsen bulut ise bambaşka bir hikaye aslında ama devamı gibi yazılmış . Gün olur asra bedel de ki bir karakterin yazdığı bir hikaye anlatılıyor bu kitapta. Eğer bu kitapta beni rahatsız eden şeylerden bahsedersem spoiler vermiş olurum o yüzden hiç girmeyeyim oralara. Bu iki kitabı da çok fazla beklentiye düşmeden okursanız benim kadar hayal kırıklığına düşmezsiniz diye düşünüyorum. Şimdiden iyi okumalar.




Bibliomaniacs Puanı: