Transparent White Star

Playlist

8 Eylül 2014 Pazartesi

Düello: 72 Saat 500 Sayfa!

Merhaba sevgili kitap severler! 
Ben ve sevgili bibliomaniac arkadaşım Betül düşündük taşındık ve kendimizi - aslında Betül'ü- kitap okumaya zorlamak için bir düello yapmaya karar verdik. Öyle çok orijinal bir düello değil ama sonuçta kitap okunacağı için neden olmasın değil mi ;)
Biz bugün itibari ile yarışmamıza başladık Perşembe günü sabahtan yarışma süresi sona erecek. 
İsteyen herkes katılabilir. Hedef başlıktan da anlaşılacağı gibi 72 saatin sonunda en az 500 sayfalık bir kitap ya da kitaplar okunmuş olacak.


Betül'ün Seçtikleri:


Konusu:
" Osmanlı yürekli olmak"" Fatihler nasıl yetişir? " Devlet, milletle nasıl bütünleşir? " Amerika"dan nasıl vergi alırdık? " Padişahlar diktatör müydü? " Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı" Osmanlı toplumu, bir "sevgi, şefkat ve yardım toplumu"ydu. Devlet, "hayat ve hayrat devleti", insan "hayrat ve hasenat insanı"ydı. Osmanlı"da hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu. Osmanlı insanı "kıble yürekli"ydi. Faziletliydi, dürüsttü, çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hedef ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı. Osmanlı"da, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü. Osmanlı"da "güçlü olan haklı" değil, "haklı olan güçlü"ydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı. Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı. Osmanlı, yetiştirdiği "cevher insan"larla dünyaya nam salmıştı. Tarih gerçek bir "ibret aynası" ve tam bir "tecrübe tahtası"dır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir. Bugün, geçmişimizden ders almanın ve "yeniden Osmanlı" demenin tam zamanı"

Konusu:Tarihi herkese sevdiren adam Talha Uğurluel, şimdi de Tarih Tıbbı Konuşturdu kitabıyla tıp doktoru B. Muammer Kayatekin'le birlikte cevabı yüzyıllardır merak edilen birçok sorunun peşine bir dedektif titizliğiyle düşüyor. Kitap, sadece tarihî şahsiyetlerin ölüm sebeplerini değil aynı zamanda tarih bilimi ile izah edemediğimiz, devreye ancak tıp ilmini sokarak çözüm yolları arayabileceğimiz başka birçok konuyu da açıklığa kavuşturuyor:
Mısır Piramitleri insan gücüyle mi inşa edildi?Dünyaya boyun eğdiren Büyük İskender'in ani ölümünün altında yatan gerçekler nelerdi?Tarihte boyunca ne tür işkence yöntemleri uygulandı?Kişi onurlandırılarak nasıl öldürülür?İnsanlar savaş meydanlarında neden "su" diye inlerdi?Fatih Sultan Mehmed'in ölümünün yıllardır çözülemeyen sırrı nedir?Yavuz Sultan Selim'in ölüm sebebi nedir?Hürrem Sultan hangi hastalıktan öldü?Yemen'e gidenler çoğunlukla neden geri dönemezlerdi?İngilizler Mısır'daki esir askerlerimizi kör etmişler miydi?Turgut Özal'ın cenazesine nasıl bir tahnit yöntemi uygulandı?
Tarihin bir silsile hâlinde sıraladığı bu sorular, ilk defa tıp ilminin de yardımıyla cevaplarına kavuşuyor. Antik Roma'dan Mısır'a; Osmanlı İmparatorluğu'nun en muhteşem günlerinden I. Dünya Savaşı'na ve günümüze kadar birçok suikastın, sırlı ölümün ve esrarengiz olayın ardındaki sır perdesi ilk defa aralanıyor. Hiçbir yerde göremeyeceğiniz birçok resim ve renkli tasarım, yine mukayeseli anlatım eşliğinde mükemmel bir tarihî şölen…


Konusu:Mesnevî'nin Fatiha'sı Mesnevî'nin İlk 18 Beytinin Şerhiyle SeslenişMesnevî'nin ilk on sekiz beyti, adeta bu kıymetli eserin kalbi gibidir. Çünkü bunlar, bizzat Hz. Mevlânâ'nın yazmış olduğu beyitlerdir. Diğer beyitler ise halifesi Hüsameddin Çelebi'ye söyleyerek yazdırdığı yani kaleme aldırdığı beyitlerdir. İlk on sekiz beyit için "Mesnevî'nin Fatiha'sı" tabiri kullanılır. Bu tabir hem Kur'an-ı Kerîm'deki Fatiha'nın sırrına işaret eder hem de ilk on sekiz beytin Mesnevî'yi açan ve özünü anlatan yönüne dikkat çeker. M. Fatih Çıtlak, bu eserinde Mesnevî'nin sırrı olan bu on sekiz beyti, daha evvel kaleme alınmış şerhlerden farklı bir tarzda şerh ediyor. Kitap, sadece beyitlerin içindeki incelikleri açıklamakla kalmıyor aynı zamanda bugün, okuyucuya nasıl hitap ettiğini de gösteriyor. Yazarın tercih ettiği hitabî üslup ile Mesnevî'nin içerisindeki mana yolculuğu aynı heyecanla okuyucuya aktarılıyor.
Benim Seçtiğim:


Konusu:

Emir Timur, Yıldırım Bayezid, Mirza Şahruh... Üç büyük sultanın gözünden,siyaset, devlet ve kanun...
Uluğ Bey, Kadiza.de Rumi, Cemaleddin el-Kâşi... Üç büyük dâhinin gözünden, ilim, ilerleme ve aydınlanma...
Muhammed Pârisa, Yakub-u Cerhi , Şah-ı Nakşibend... Üç büyük velinin gözünden, variık, yokluk ve hakikat...
Öge Begüm Sultan, Şaâ Mülk Hatun ve Sevgi Hanım... Üç büyük kadının gözünden, aşk, bağlılık ve sadakat.
Halil Sultan, Selman Bey, Kulaksız, Üç büyük erkeğin gözünden, yiğitlik, cesaret ve dürüstlük.
Ve Ubeyduliah Ahrar... İsimleri ve sıfatları toplayıp yeniden tasnif ediyor, ta ki Hak ismi hepsine baş oluncaya kadar...
Çarpıcı bir felsefe,|büyüleyici bir aşk, hayran bırakan bir tarih ve şiddetli bir tasavvuf romanı..lf:Şair romanının yazarından insanlığın tefekkür semasını sarsacak muhteşem bir eser.  



Betül 3 kitap seçti ama ben dedim ki Ahrar'ı ya şimdi okurum ya da şimdi malum 639 sayfa göz korkutuyor. Kitapyurdu'nda reklamlardan birinde görüp sipariş etmiştim bu kitabı. Elimdeki kitapları 3 gün boyunca bir kenara bırakıp Ahrar'ı okumaya başlıyorum bakalım hangimiz hedefi başarı ile tamamlayacak.. Gerçi düello bahane okumak şahane ^^ Kitaplar biter bitmez yorumları da sayfaya ekleyeceğimizden hiiiç şüpheniz olmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder